TÜRKİYE’NİN İRAN, SURİYE, İSRAİL VE LÜBNAN POLİTİKASI 2011
- Kemal İnat
- 14 May 2011
- 1 dakikada okunur
Kemal İnat ve İsmail Numan Telci, “Türkiye’nin İran, Suriye, İsrail ve Lübnan Politikası 2011”, Türk Dış Politikası Yıllığı 2011, ed. Burhanettin Duran, Kemal İnat, Ali Resul Usul, SETA Yayınları, Ankara 2012, ss. 205-264.
Türkiye’nin güneydoğusundaki sınır komşuları ile ilişkileri 2011 yılında, önceki yıllarla karşılaştırıldığında daha sorunlu olmuştur. 2010 yılı içerisinde Türkiye’nin İran konusunda Tahran Anlaşması’na öncülük ettiği ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu ülkeye karşı yaptırım kararına Batılı müttefiklerini kızdırmayı da göze alarak “hayır” oyu verdiği hatırlanırsa, 2011 yılında iki ülke arasındaki ilişkilerde en fazla konuşulan konuların “Füze Kalkanı” çerçevesinde yaşanan gerginlik ile Suriye’deki halk isyanına yönelik politikalarda söz konusu olan farklılıklar olması, kısa bir süre içerisinde Ankara ile Tahran arasındaki atmosferin nasıl olumsuz yönde değiştiğini göstermektedir. Suriye konusunda ise bu değişim daha belirgin ve dramatik olmuştur. Arap Baharı çerçevesinde yaşanan halk hareketlerinin Suriye’yi de sarmasıyla birlikte Şam yönetiminin bu gelişmeler karşısında, Ankara’nın tavsiye ettiği “demokratikleşme ve özgürlüklerin genişletilmesi” politikası yerine Kaddafi’nin Libya’da yaptığı şekilde, baskı ve şiddeti daha fazla artırmak suretiyle halkın taleplerini bastırma yolunu tercih etmesi iki ülke arasındaki ilişkileri tamamen değiştirmiştir. Türkiye, kendi telkinlerini dinlemek yerine halkının üzerine tank ve savaş uçaklarını süren Beşar Esad yönetimiyle bağlarını tamamen kopararak muhalifleri desteklemeye başlamıştır. Böylece Suriye bir yıl içerisinde, ortak kabine toplantılarının yapıldığı ve vizelerin karşılıklı olarak kaldırıldığı bir ülkeden, Türkiye’nin yönetimi değiştirmek için muhalefete destek verdiği bir ülkeye dönüşmüştür.
Devamını okuyun...